Bel Fıtığı

Yaşam boyu en az bir kez ciddi bel ağrısı geçirenlerin oranı %75-85 dir. Bel ağrıları 45 yaş altındaki bireylerde engelliliğin en önemli nedenidir, 45 yaş üstü bireylerde ise bu açıdan 3. sıradadır. Yetişkin popülasyonda birinci basamak hekimlerine en sık başvuru nedenidir. Sanayileşmiş yani gelişmiş ülkelerde az gelişmiş ülkelere göre daha fazla görüldüğü bildirilmektedir. Bunun sebebi konusundaki tartışmalar sürmekle birlikte refah düzeyinin kişileri daha tembelleştirdiği, hareketsiz ve masa başında yapılan işlerin daha fazla arttığı, belli bir pozisyonda veya oturarak geçirilen zamanın uzaması nedeniyle kas güçsüzlüğü oluştuğu ve esneklik kaybının geliştiği söylenebilir.

Oysa kas-iskelet sistemindeki dokuların sağlıklı olabilmesi için belli yüklenmelerin ve hareketlerin yapılması, belli bir kas gücünün ve esnekliğinin olması gereklidir. Vücudumuzdaki her dokunun canlılığının ve sağlıklı yapısının idamesi için ona biçilen görevi yerine getirmesi gerekir. Nasıl çok uzun süre kapalı tutulan bir gözde görme kabiliyeti azalır, uzun süren açlıklarda mide fonksiyonları bozulur veya yeterli su alınmadığı zaman böbreklerin çalışması olumsuz etkilenirse yeterli yüklenmelerin yapılmadığı ve kas gücünün korunmadığı durumlarda kas-iskelet sistemi de olumsuz etkilenecek ve hasta olmaya daha meyilli hale gelecektir.

Bel fıtığında bel ağrısı yerine bacak ağrısı daha sık görülür. Fıtığın derecesine göre kalça içinden başlayıp tek veya her iki bacağa yayılan ağrı, uyuşma, daha ilerlemiş fitiklarda bacaklarda güç kaybı, idrar veya büyük abdest kaçırma şikayetleri görülebilir. Hekimin muayenesi ve günümüzde ileri teknolojiyle birlikte manyetik rezonans görüntüleme yani MRG ile bel fitigi teşhisi ve derecesi belirlenebilmektedir.

Her bel fitiginin tedavisi ameliyat mıdır?

Fitigin derecesine ve hastanın şikayetlerine göre ameliyatsız tedavide mümkündür. Başlangıç düzeyindeki bel fitiklarinda genellikle bel ve bacağa yansıyan hafif ağrı görülür. Ağrı kesici ve kas gevşeticiler ve birkaç gün istirahatla hastalar genellikle bu ağrılarından kurtulabilirler. Yine hafif-orta düzeydeki fitiklarda bel ve bacak ağrılarının kontrolü için başlangıç olarak ilaç tedavisi ve fizik tedavi uzmanı denetiminde fizik tedavi uygulamaları denenebilir fakat bazen orta düzeyli fitiklarda hastalar ilaçlardan ve fizik tedaviden fayda görmeyebilir. İlaçlarla ve fizik tedavi uygulamalarıyla fayda görülmediği takdirde faset veya foraminal enjeksiyon dediğimiz bel eklemine ve sinir etrafına basit bir enjeksiyonla bu hastaların büyük kısmında rahatlama olmaktadır. Bel fitigi hastalarının istatistiksel olarak yalnızca %3’unde cerrahi gereksinimi vardır. Bel fitigi ameliyat kararı verirken hastanın MRG görüntüsü, muayene bulguları ve şikayetine göre karar verilir. Sadece MRG’ye bakarak “ Fitiginiz çok büyük kesinlikle ameliyat gerekir” veya tam tersi “ Fitiginiz küçük şuan ameliyat olmanıza gerek yok” gibi bir yaklaşım yanlıştır. MRG’ de çok büyük fitigi olan fakat ağrısı hafif ve ameliyat dışı tedavilerden fayda gören hastalar olduğu gibi, MRG’ de küçük veya orta düzeyde fitigi olmasına rağmen hiçbir ameliyat dışı tedavilerden fayda görmeyen hastalarda mevcuttur. Bel fitiginda ameliyat kararı verirken asıl önemli olan hastanın o anki şikâyetleri ve muayene bulgularıdır.

 


Endoskopik lomber diskektomi:

Şiddetli ağrı ve nörolojik semptomlar ilaç veya fizik tedavi uygulamaları ile kontrol edilemezse, cerrahi müdahale gerekecektir. Diskektominin amacı ekstrüde edilmiş disk dokusunu çıkarmak ve sıkışmış siniri açmak veya tamamen serbest bırakmaktır.

Bu prosedürde büyük bir kesi veya omurilik açılmasına gerek yoktur. Dolayısıyla geleneksel “açık” cerrahiye doku koruyucu bir alternatiftir. Neredeyse doku yıkımı olmadığından, yara izi riski çok düşüktür.Tamamen iyileşme süreci hızlı ve iyileşme süresi çok daha kısadır