Subaraknoid Kanama

Beynimiz, subaraknoid boşluk olarak isimlendirilen, içerisinden beyin omurilik sıvısının geçtiği, araknoid ve pia mater zarları arasında yer alan kanalla çevrilidir. Bu çok güçlü ağ benzeri yapı beyni destekler ve beynin korunmasına yardımcı olur. Bu yapıya kan sızması subaraknoid kanama olarak adlandırılır.

Subaraknoid kanamanın en yaygın iki nedeni kafa travması ve intrakraniyal anevrizmadır. Anevrizmalar, beyindeki bir arter duvarının zayıflamış kısmının incelmesi ve baloncuk oluşturmasıdır. Tansiyon gibi bazı nedenler, duvarın zayıf olan kısmın dışarıya doğru baloncuk oluşturmasına neden olur. Arterin bu kısmı zayıf olduğu için patlamaya veya kanamaya eğilimlidir. Kanama meydana geldiğinde, kan beynin etrafındaki araknoid boşluğa girer. Başka bir deyişle, subaraknoid kanama oluşur.

Diğer taraftan subaraknoid kanama doğuştan da olabilir. Ancak yukarıda bahsettiğimiz gibi en yaygın nedeni travma dışındaki vakaların yaklaşık % 75'inden fazlasını oluşturan intrakraniyal anevrizmalardır. Bir inme türü olarak sınıflandırılmasına rağmen subaraknoid kanama diğer inme türlerinden farklılık gösterir. Subaraknoid kanamaya bağlı vaka sayısı diğer inme vakalarına göre düşüktür. Ancak; subaraknoid kanama diğer kanamalara göre gençlerde daha sık görülür. Bir ikinci farklılık ise ölüm oranı daha yüksektir. Hastaların yaklaşık %50’si kaybedilir. Hayatta kalanların ise üçte biri (% 30) uzun süreli bakıma muhtaçtır ve önemli bir kısmı ise yaşam kalitelerini etkilemeye yetecek bilişsel bozuklukla hayatlarını idame ettirirler.

Bu nedenle subaraknoid kanaması olan hastaların kanama nedeni hemen tespit edilip tekrar kanama önlenmelidir.


Subaraknoid kanama tedavisi:

İlk olarak subaraknoid kanamanın nedeni belirlenmelidir. Nedeni rüptüre bir anevrizma ise, tedavisi gelecekteki olası tekrar kanamayı önlemek için anevrizmayı tedavi etmek olacaktır. Günümüzde anevrizmalar çoğunlukla endovasküler prosedürler kullanılarak tedavi edilmektedir. Etkilenen artere ince bir katater yardımıyla ulaşılır. Küçük platin koiller anevrizmanın içerisine yerleştirilerek anevrizmanın pıhtılaşmasına neden olur ve anevrizmaya olan kan akışını keserek tekrar kanama riskini engeller. Endovasküler prosedürlerde stent tedavisi de kullanılmaktadır. Çoğu zaman, endovasküler prosedür hem coillerin hem de stentlerin bir kombinasyonu kullanılarak yapılabilir. Bazı hastalarda endovasküler tedavi mümkün olmayabilir. Bu hastalar için açık beyin cerrahisine ihtiyaç vardır. Cerrah kafatasını açar ve anevrizmanın üzerine bir klips yerleştirerek sorun yaratmasını engeller.

subaraknoid-kanama

Subaraknoid kanama tedavisinin ikinci kısmı kanamaya bağlı oluşabilecek komplikasyonları önlemektir. Örneğin, subaraknoid kanama bazen vazospazma veya kan damarlarının daralmasına neden olabilir. Bu genellikle kanamadan 7-10 gün sonra olur. Hastanede bu komplikasyonun olup olmadığını anlamak için ultrason kullanılır. Şüpheleniliyorsa, ilaçlara ihtiyaç duyulabilir.

Subaraknoid kanamanın tedavisi uzman bir ekip gerektirir. Uzmanlardan oluşan ekip, genellikle nörolog, beyin cerrahisi uzmanı ve girişimsel nöroradyoloji uzmanından oluşur. Girişimsel nöroradyoloji uzmanları, hassas endovasküler coilleme ve stentleme prosedürlerini gerçekleştirmek için özel olarak eğitilmiş beyin cerrahlarıdır. Subaraknoid kanama oluştuğunda, hastaların büyük çoğunluğunda nörolojik problemler gelişir. Ayrıca hastanın yoğun bakımda bir süre kalması gerekir. Bu nedenle uzman kadrosunda yoğun bakım uzmanı, rehabilitasyon ve fizik tedavi alanlarında uzmanı hekimler ve hemşireler de yer almaktadır. Uzman ekip birlikte yakın bir şekilde çalışarak sorunu hızla teşhis edip tedavi eder ve ortaya çıkan komplikasyonları ve nörolojik sorunları ele alır.

Doç. Dr. Ali Yılmaz ile iletişim sayfamızdaki bilgileri kullanarak iletişime geçebilir, randevu alabilirsiniz.